Radom, “RAdar” ve İngilizce kubbe anlamına gelen “DOMe” kelimelerinin birleşiminden oluşur.
Uçağın burnunda olan radom içerisinde radar antenlerini barındırır.
Radom, uçağa aerodinamik bir özellik kazandırmasının yanında; içerisinde yer alan anteni, olumsuz etkiler yaratan her türlü çarpmalardan, toz, su, su buharı, rüzgar, kuşlar ve güneşten koruyor.
Yüksek rüzgar hızlarına dayanıklı olan radomun montajı, Sandwich köpük denen hydrophobic (su tutmayan) bir maddeden imal edilen parçaların özel perçinleme yöntemiyle yapılıyor.
Radomda Kaplamanın yansıtma yapmayacak şekilde tasarlanması gerekli.
Antenin gönderdiği enerjinin bir miktarı radom tarafından sönümlenir. Radomun iç sıcaklığı -50 ile +60°C aralığında çalışabilmeli. Isıtma yapılacaksa tamamen kuru havayla yapılmalı.
Radom üzerine çok yağış düştüğünde, antenin düşeydeki polarizasyonu kaybolur. Bu durum, uçuş güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atar.
Radomsuz radar sistemlerinde, yağışlı havalarda antenin dual polarizasyonunda hiçbir kayıp olmaz ama güneş radyasyonundan etkilenir.
Radomun koruduğu anteni kule ile yerden ne kadar yükseltirsek yan lobların (side lobe) etkisi o derece azaltılmış olur.
Uçaklarda, en çok yıldırım çeken noktalardan biri uçağın burun kısmıdır. Radom bu durumlarda da kalkan görevi görmektedir.