İrisin merkezinde yer alan küçük bir boşluk retinaya yansıyacak ışığın miktarını belirler. Bu ışık, daha sonra optik sinir yoluyla beyne iletilen sinir uyarılarına dönüşür. Aniden aydınlıktan karanlığa girdiğimizde rahatsızlık hissederiz. Göz bebeğinin çapı ışığın miktarına bağlı olarak değişir.
Örnek olarak korsanların taktıkları tek göz bandının amacı yaralanma sonucu kaybettikleri tek gözü saklamak değildir. Aydınlık bir ortamdan karanlık bir ortama ani bir şekilde geçtiğiniz zaman gözünüzün karanlık ortama alışması için belli bir süre gerektiğini, gözün karanlık ortama hemen adapte olamadığını hepiniz tecrübe etmişsinizdir.
Bu yüzden korsan gemilerindeki kaptan korsanlar sürekli olarak güverte ile depo ya da kamara arasında gidip geldikleri için, gözün karanlığa alışma süresini yok etmek amacıyla bu göz bandını kullanıyorlar. güverteden içeri (aydınlıktan karanlığa) geçtiklerinde göz bandını çıkarıp gün boyu göz bandının altında karanlıkta kalan gözü kullanıyorlar. bu şekilde göz bandı tarafındaki göz, zaten gün boyu karanlıkta kaldığı için karanlığa hazır bir şekilde bekliyor, karanlığa alışma süresi yaşamıyor ve hemen net görmeye başlıyor. özellikle savaş gibi saniyelerin hayatınıza mal olabileceği kritik anlarda gözün karanlığa alışma süresini göz bandı sayesinde yok etmek çok büyük önem taşıyor.
Göz bebeği ışık refleksi ile uçak kabin ışığının kısılması arasında nasıl bir ilişki var?
Yolcu güvenliği açısından kalkış ve iniş, uçuşun en kritik iki bölümleridir. Tarihi veriler, çoğu uçak kazasının kalkışta veya inişte meydana geldiğini göstermektedir.
Bu nedenle, kabin içi ortam aydınlatmasını potansiyel olarak sınırlandıran (hatta tamamen ortadan kaldıran) bir elektrik kesintisi veya başka bir acil durum söz konusu olacak olursa uçaktaki insanların görsel farkındalıklarını daha iyi sürdürebilmeleri ve gözlerin alışması için kalkış ve iniş sırasında kabin ışıkları söndürülür.